Sanığın hakaret ve tehdit içeren mesajlar dışında katılana 09/10/2014 ile 05/02/2015 tarihleri arasında 13 adet mesaj göndermesi kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunu oluşturur.
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2019/2868 Esas, 2021/24687 Karar, 18.10.2021
Sanığın, katılana kuru sıkı tabanca mermisi verip “yarın bir gün evlenirsen ve bana yanlış yaparsan seni vuracağımı bu sana hatırlatsın” biçimindeki eylemi silahlı tehdit suçunu oluştur.
“İçtihat Metni”
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede: başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu ile korunan hukuki yarar kişi özgürlüğünün korunması ve bireyin, psikolojik ve ruhsal bakımdan rahatsız edilmemesi ve yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürmesi olarak tanımlanmaktadır. Bu suçun oluşabilmesi için, kanun metninde yazılı bulunan telefon etme, gürültü yapma yada aynı maksatla, hukuka aykırı bir davranışta bulunulması eylemlerini bir kez yapmasının yeterli olmadığı, eylemlerin ısrarla tekrarlanması süreklilik arz etmesi ve sırf kişilerin huzur ve sükununu bozma saiki ile işlenmesi gerekmektedir.
Somut olayda mesaj içeriklerine göre, sanığın hakaret ve tehdit içeren mesajlar dışında katılana 09/10/2014 ile 05/02/2015 tarihleri arasında 13 adet mesaj gönderdiği, sanığın mesajların hepsini kendisinin attığını kabul ettiği göz önüne alındığında sanığın atılı suçtan mahkumiyeti yerine yazılı şekilde hükümde karışıklığa yol açacak şekilde ceza verilmesine yer olmadığına ve Beraatine şeklinde karar verilmesi,
2- Sanığın, katılana kuru sıkı tabanca mermisi verip “yarın bir gün evlenirsen ve bana yanlış yaparsan seni vuracağımı bu sana hatırlatsın” biçimindeki eyleminin TCK’nın 106/2-a maddesinde düzenlenen silahlı tehdit suçunu oluşturduğu ve kanunda belirlenen yaptırımının alt sınırının 2 yıl olmasına rağmen, “TCK’nın 106/2.” maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilip temel ceza 6 ay olarak belirlenmek suretiyle sanığın eyleminin silahlı tehdit mi yoksa sair tehdit mi kabul edildiği açıklanmadan hükümde karışıklığa yol açılması,
Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, O Yer Cumhuriyet Savcısının kişilerin huzur ve sükunun bozma suçu yönünden aleyhe temyizi bulunmadığından 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 18/10/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.