Cayma Hakkı – Bilgilendirme Yükümlülüğü – Cayma Hakkı Süresi

Tüketicinin bilgilendirildiğine ilişkin ispat yükü satıcı veya sağlayıcıya aittir.

Satıcı veya sağlayıcının kendisine yüklenen yükümlülüklere aykırı hareket etmesi veya tüketiciyi cayma hakkı konusunda gerektiği şekilde bilgilendirmemesi durumunda tüketici cayma hakkını kullanmak için on dört günlük süreyle bağlı değildir.

Her halükarda cayma hakkına ilişkin süre, cayma süresinin bittiği tarihten itibaren bir yıl sonra sona erer.

Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi 2017/2571 Esas, 2020/5639 Karar, 01.07.2020

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı ile internetten eğitim hizmeti alınmasına ilişkin sözleşme imzaladıklarını, ancak deneme süresi içerisinde bildirilmesine rağmen sözleşmenin iptal edilmediğini ileri sürerek; sözleşmenin feshine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Somut olayda, uyuşmazlığın çözümü sözleşme tarihi itibariyle 6502 sayılı yasa uygulamasına tabi olup, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve ilgili yönetmelik uyarınca sözleşmede tüketicinin el yazısı, ad, soyad, imza ve tarihin el yazısı ile yazılması gerektiği, satıcının, sözleşmenin bir nüshasının elden aldım ve on dört gün içerisinde satıştan vazgeçme hakkımın olduğu konusunda bilgilendirildim ibaresinin tüketicinin kendi el yazısı ile yazılması gerektiği, cayma hakkını kullandığına dair bildirimin cayma süresi dolmadan, yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısıyla satıcı veya sağlayıcıya yöneltilmesine ilişkin bildirime sözleşmede yer verilmesi gerekli olduğu düzenlemesine yer verilmiş olup, yine 6502 sayılı tüketicinin korunması hakkında kanunun 47. maddesinde; Tüketicinin, iş yeri dışında kurulan sözleşme yada buna karşılık gelen herhangi bir öneri ile bağlanmadan önce ayrıntıları yönetmelikte belirlenen hususlarda açık ve anlaşılır şekilde bilgilendirilmesi zorunludur. Tüketicinin bilgilendirildiğine ilişkin ispat yükü satıcı veya sağlayıcıya aittir. Satıcı veya sağlayıcının bu maddede belirtilen yükümlülüklere aykırı hareket etmesi veya tüketiciyi cayma hakkı konusunda gerektiği şekilde bilgilendirmemesi durumunda tüketici cayma hakkını kullanmak için on dört günlük süreyle bağlı değildir. Her halükarda bu süre cayma süresinin bittiği tarihten itibaren bir yıl sonra sona erer. Sözleşmenin zorunlu içeriği, kapsam dışı sözleşmeler, doğrudan satışlar, tüketici ile satıcı ve sağlayıcının hak ve yükümlülükleri, cayma hakkı, bilgilendirme yükümlülüğü, teslimat, satış yapacaklarda aranacak nitelikler ile diğer uygulama usul ve esasları yönetmelikle belirlenir.

İş Yeri Dışında Kurulan Sözleşmeler Yönetmeliğinin “Ön Bilgilendirme” başlıklı 5. maddesinde; Cayma hakkının olduğu durumlarda, cayma hakkının kullanılma şartları, hususlarında satıcı veya sağlayıcı tarafından en az on iki punto büyüklüğünde, anlaşılabilir bir dilde, açık, sade ve okunabilir bir şekilde yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile bilgilendirilmek zorundadır. Ön bilgilendirme yapıldığına ilişkin ispat yükü satıcı veya sağlayıcıya aittir. Cayma hakkının kullanımı” başlıklı 10. Maddesinin (3) fıkrasında “Satıcı veya sağlayıcı bu Yönetmeliğin ekinde yer alan formu sözleşmenin kurulduğu anda tüketiciye vermek zorundadır.” düzenlemesi yer almaktadır. Satıcı veya sağlayıcı bu belgeyi tüketiciye verdiğini ispat etmekle yükümlüdür. Aynı yönetmeliğin “Eksik bilgilendirme” başlıklı 9. Maddesinde; satıcı veya sağlayıcı, cayma hakkı konusunda tüketicinin bilgilendirildiğini ispat etmekle yükümlüdür. Satıcı veya sağlayıcının bu Yönetmelikte belirtilen yükümlülüklere aykırı hareket etmesi veya tüketiciyi cayma hakkı konusunda gerektiği şekilde bilgilendirmemesi durumunda tüketici cayma hakkını kullanmak için on dört günlük süreyle bağlı değildir. Bu süre her halükarda cayma süresinin bittiği tarihten itibaren bir yıl sonra sona erer.

Davaya konusu sözleşmenin ve eklerinin incelenmesinde davalının, tüketici davacıya cayma hakkı konusunda ön bilgilendirme yaptığına ve teslimine ilişkin bir belge sunmadığı anlaşılmaktadır. Bu halde davalının İş Yeri Dışında Kurulan Sözleşmeler Yönetmeliğine uygun olarak davacı tüketiciyi bilgilendirip bilgilendirmediği, 4.7.2015 tarihli sözleşme dışında ön bilgilendirme formu düzenlenip düzenlenmediği dikkate alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 01/07/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.